25 Eylül'de Güney Kürdistan'da gerçekleşecek olan bağımsızlık referandumunu desteklemek amacıyla Batman'da oluşturulan Bağımsızlık Referandumunu Destekleme İnisiyatifi heyeti, önceki gün bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Referanduma destek kapsamında gerçekleştirilen ziyaretlerde, Batman yerelinde bağımsızlık fikrine olumlu yaklaşımlar her geçen gün açığa çıkıyor. Ziyaretlerde söz alan İnisiyatif Sözcüsü İlahiyatçı Aydın Üneşi, bugün Güney Kürdistan'da 6 resmî dil olduğunu ve Diyanet'inde de her bir dinin ve mezhebin temsil edildiğini belirterek bu demokratik ortamın tüm Ortadoğu halklarına umut vaadettiğini belirtti. Üneşi, Türk kardeşlerimizin de Osmanlılardan günümüze, Malazgirt Savaşı'ndan Çaldıran'a hatta Kurtuluş Şavaşı'na kadar Kürtlerin desteğine mukabil bir vefa borcunun olduğunu ve bu borcun ödenme vaktinin de tam da bugün olduğunu dile getirdi. Heyetin Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)a gerçekleştirdiği ziyarette Doktor Ömer Faruk Gergerlioğlu, referandumda yüzde 90 üzeri evet oyu beklediklerini, buradaki inisiyatif çalışmalarındaki amaçlarının referandumu toplumun gündemine sokmak, tartıştırmak ve farkındalık yaratmak olduğunu söyledi. Ayrıca Gergerlioğlu referandumun Kürt meselesinde çok önemli bir adım olduğunu ve bunun aynı zamanda samimiyetin turnusol kağıdı olduğunu dile getirdi.
‘KÜRTLERİN HAKLARI GASP EDİLİYOR’
TMMOB adına konuşan Hüseyin Oğuzcan ise her milletin devleti varken hatta bazı milletlerin onlarca devleti varken Kürtlere devletsizliğin dayatılmasının hukuki ve ahlaki olmadığını, bu anlamda oluşacak Kürdistan Devleti'nin herkesin hakkına saygı duyan, demokratik, adil bir hukuk devleti olması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca Oğuzcan referandum hakkının tartışmaya açık olmadığını ve ayrıca referandumun Kürtlerin yakınlaşmasına da ciddi etkisinin olacağına vurgu yaptı. Şair Berken Bereh ise konuşmasında Kürt entelektüellerine çağrıda bulunarak Ehmedê Xanê'den bugüne her Kürt'ün gönlünde Bağımsızlık Referandumu hasreti gibi bir tutum olduğunu, bu sebeple Kürt yazar, şair ve entelektüellerinin 25 Eylül referandumunu büyük bir neşe ve heyecanla beklediklerine inandığını sözlerine ekledi. İnisiyatif heyetinin Nûbihar Derneği ziyaretinde Gergerlioğlu, bugün İslam coğrafyasında 'ümmet' adı altında çeşitli hak gasplarının yaşandığını, bu gasp edilen haklardan en önemlilerinden birinin de Kürtlerin hakları olduğunu söyledi ve şöyle devam etti; “Bugün İslam coğrafyasında bir Kürt ve Kürdistan meselesi var, ümmet adı altında ümmetin birliği, parçalanmaması gerektiği noktasında da Kürdistan'a dair de bir kafa karışıklığı var. Bana sosyal medyada çok soruyorlar. Sen Kürt değilsin. Kürtlerin bağımsızlık referandumu seni ne ilgilendiriyor. Ben de diyorum ki hayır, bir Müslüman Türk olarak, Allah'ın ayetlerini biliyorsam eğer, bu sorun, bu hak gaspının iadesi en çok beni ilgilendiriyor. Bu yüzdendir ki burada yapılmayacak olmasına rağmen en fazla burada referanduma çalışmamız lazım. Nûbihar Derneği Başkanı Abdurrahman Arslan ise, Bedîuzzaman Saidê Kurdî'nin takipçileri olarak, onun 1908 yılında Şam Hütbesi'nde İslam aleminin sorunlarına çözüm reçetesi olarak sunduğu Cemai-yi Müteferrika-yı İslami diye adlandırdığı, ulusların kuracağı devletlerin tek bir şemsiye altında birleşmesini her yerde dile getirdiklerini ve bu modelin bugün Avrupa Birliği gibi Amerika Birleşik Devletleri gibi var olduğunu belirterek Bediüzzaman'ın projesinin hala geçerli bir reçete olduğunu söyledi.