Her 6 kişiden Birinde görülen migrenin, kadınlarda ise her 4 kadından birinde görüldüğünü kaydeden Sözen, “Ülkemizde migren en fazla Doğu Anadolu Bölgesinde görülürken şehirlerde ve ilçelerde, köy ve kasabalara göre yaklaşık 3 kat daha fazla rastlanıyor” dedi. Migrenin ataklarla gelen tekrarlayıcı baş ağrısı tipi olduğunu belirten Uzm. Dr. Ayşe Sözen, şöyle devam etti; “Genellikle gençlik dönemlerinde başlar. Ancak çocukluk hatta bebeklik döneminde de başlayan vakalar vardır. Hastaların yüzde 70’inde ailede migreni olan varsa genetik geçiş oranı yüksektir. Ataklar en az birkaç saat sürer. Nadiren 3 güne kadar devam edebilir. Her hasta için atak sıklığı ve ağrı süresi değişkendir. Aynı hastada bile dönemsel olarak bu süreler değişebilir. Ağrı genellikle zonklayıcı tipte olan bulantı-kusma, ışık ve sesten rahatsız olmanın eşlik ettiği şiddet genellikle tek taraflı tipte ise migren akla gelmelidir. Migrenin başka bir tipi olan auralı migrende ise bulanık görme, yanıp sönen ışıklar, zigzaglar görme gibi görsel yakınmalar, baş dönmesi, yüz kol bacakta uyuşmalar veya güçsüzlükler olabilir. Ancak doğru migren tedavisi uygulanırsa ve gerek atak tedavisiyle gerek koruyucu tedaviyle kontrol altına alınırsa bu problem ortadan kalkar. Bu doğrultuda geliştirilen ‘Akupunktur’ tedavi yöntemi Avrupada migrenin en etkili tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır. Akupunktur 3000 yıllık geçmişi olan, dünyaya Çin’in tanıttığı bir yöntemdir. Hastanın belli noktalarına hiçbir ilaç verilmeden iğneler batırılarak hastalık tedavi edilir ve hasta yaşamını yıllarca migren ağrısı çekmeden sürdürür. Bu yönüyle gebe hastalar dahil tüm hasta gruplarına uyguladığımız akupunktur kısa sürede Batman halkının da en gözde tedavilerinden biri haline geldi. Doğru tanı ve tedavi için lütfen nöroloji uzmanlarına başvurmayı ihmal etmeyin.”