Lütfen bekleyin..
Merhabalar gazetemizin saygıdeğer okurları. Her hafta birbirinden değerli spor emekçileriyle gerçekleştirmiş olduğumuz TELE-RÖPORTAJ'ımızın bu haftaki konuğu ilimizi 72 sırt numaralı formasıyla bir çok kulüpte başarıyla giyen Devran Ayhan. 1997-1998 sezonunda Batman Petrolspor'da ve yıllarca ilimizi Süper Lig'de 72 sırt numaralı formasıyla Rizespor'da, Gaziantepspor'da, Sivasspor'da, Osmanlıspor'da (Ankaraspor) Ankaragücü'nde, Kayseri Erciyespor'da, Azebaycan liginde Khazar Lankaran ve Qarabağ Ağdam takımlarımda başarıyla forma giyerek bizleri gururlandıran ve Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'a da gol atmayı başarmış olan Devran Ayhan ile gerçekleştirdiğimiz TELE-RÖPORTAJ'ımızla sizleri baş başa bırakıyoruz.
* Devran Ayhan kimdir?
- 1978 yılında Batman'da doğdum. Küçük yaşlarda babamın işlerinden ötürü İstanbul'a taşındık. Sadece her yıl yaz aylarında Batman'a gidiyorduk. İstanbul'da Avrupa yakasında oturuyorduk. Babam Fenerbahçe taraftarıydı, fakat Fenerbahçe tesisleri Anadolu yakasında olduğu için bende Beşiktaş alt yapısında futbola başladım.
* Futbola ne zaman ve nerede başladınız?
- Futbola her çocuk gibi tabi ki sokaklarda başladım ve resmi olarak Beşiktaş altyapısında. Beşiktaş'ta 7.5 yıl kaldım ve bu şekilde kendimi ilerde yapacağım başarıya hazırladım.
* Başarılı bir futbolcu olmanızda hangi teknik adamların katkısı oldu ve örnek aldığınız teknik adamlar kimlerdir?
- Tabi ki futbol hayatım boyunca her çalıştığım hocanın bana verdikleri ve öğrettiği bilgiler benim için ayrı ayrı değerlidir. Beşiktaş altyapısında ilk hocam Ufuk Bak hocam oldu ve Beşiktaş altyapı sorumlusu Serpil Hamdi Tüzün'dü. Batman Petrolspor'da belki de benim futbol hayatımın başlamasına sebep olan Kamuran Yavuz oldu. Belki kendisi gelmeseydi ve oynatılmasaydım futbolu bırakmış olabilirdim. Allah tarafından işte hocam geldi ve bana şans verdi. Bende bana verilen bu şansı çok iyi değerlendirdim ve sonrasında Rasim Kara hocam ile çok büyük başarılara imza attık. Gaziantepspor'da ise Nurullah Sağlam ile büyük başarılar elde ettik. Kayseri Erciyespor'da Mustafa Uğur hocamla 1 yıl güzel bir sezon geçirdik. Ankaraspor'da (Osmanlıspor) Aykut Kocaman ile birlikte beraberdik. Ankaragücü'nde Hikmet Karaman ve son olarak Bülent Uygun ile de harika bir sezon geçirdik. Bunların yanı sıra 3 yıl yurt dışı maceram oldu. Aktif futbol yaşantıma başlayıp nokta koyduğum yere kadar birlikte çalışma şansını yakaladığım bütün hocalarımın bana katkısı olmuştur. Hepsinin farklı idman ve oyun tarzları vardı. Bütün hocalarıma bana kattıkları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
* Futbola ilk başladığınız yıllarda kendinize örnek aldığınız futbolcular var mıydı? Şayet varsa bu isimler kimlerdi?
- Futbola ilk başladığım babadan dolayı Fenerbahçli olduğumuzdan Rıdvan Dilmen’i severdim. Onu izlediğimde beni çok heyecanlandırıyordu. Beşiktaş altyapısında yetiştiğimden ötürü Metin Tekin, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar, Mehmet Özdilek gibi değerli futbolcuları çok antrenmanda izleme fırsatını buluyordum.
* Batman dışında yıllarca futbol oynamış biri olarak Batmanlı bir sporcu olmanın zorluklarını yaşadığınız oldu mu?
- Zorluk yaşamadım. Altyapım sağlam ve kendimi iyi yetiştirmemden ötürü zorluk çekmedim. Ama şunu da hep söylerim futbol hayatımda bir sezon Petrolspor'da oynamış olmaktan hep gurur duydum ve memleketimi 72 numaralı formayla zevkle temsil ettim.
* Sizi 72 numaralı forma ile izlemekten büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorduk. 72 numarayı giyme fikri nasıl doğdu?
- Beni tanıyan herkes ailemi ve özellikle de anneme bağlılığımı bilir. Futbolla ilgili her konuyu ailemle paylaşır ve ortak kararlar alırdık. İlk zamanlar istediğimiz rakamı alamıyorduk. Ne zaman ki bu serbestlik gelir gelmez annem ve babamdan böyle bir fikir geldi. Bende zevkle gururla 72 numaralı formayı giyerim dedim . Türkiye'de uzun yıllar 72 numaralı formayı gururla giydim. Ayrıca yurt dışında da 3 yıl boyunca 72 numaralı formayı giymeye devam ettim.
* Bir çok takımda forma giydiniz. Fakat en çok sizi Rizespor forması ile izledik. En çok hangi kulübün formasını severek giydiniz?
- Dediğiniz gibi en uzun süre Çaykur Rizespor formasını giydim. Nasıl ki hocalarımı ayırt edemediğim gibi takımlarımı da ayırmak bana yakışmaz fikrindeyim. Çünkü her takımın ekmeğini yedim. Her takımda çok arkadaşlar, teknik adamlar, yöneticiler ve Başkanlarla tanıştım. Her takımda yeni ve değişik heyecanlar yaşadım. Gitmekten pişman olduğum herhangi bir takım yok. Ancak Çaykur Rizespor'da ve Gaziantepspor'da çok uzun yıllar oynadım. Gerek mutluluğu ve gerekse heyecanı bütün takımlarda bu duyguları ayrı ayrı yaşadım.
* Genelde formasını giydiğiniz takımları dört büyüklerle oynadığı maçlarda sizi izleme şansını buluyorduk ve bu maçlarda son derece başarılı performanslar sergiliyordunuz. Bu maçlar arasında kendinizi en iyi bulduğunuz maçlar hangileriydi?
- Bir futbolcu için büyük maçlar çok değerli ve önemlidir. Maçı düşünüp konsantre olurdum. Çünkü biliyordum ki ülkemizdeki bir çok taraftarın gözü bu maçta olacak. Çok şükür ki bir çok büyük maçtan başarı ile çıktım. Allah'ta bana üç büyük takıma da (Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş) gol atma şansını tanıdı. Çok şükür bunun da gurunu ve sevincini yaşadım.
* Orta sahada bir savunma oyuncusu olmanıza rağmen kariyerinize bir çok gol sığdırdınız. Özellikle Beşiktaş'a ve Avrupa inter toto kupasında Fransa temcilcisi Lens'e atmış olduğunuz goller en çok beğendiğimiz gollerinizdi. Özellikle Beşiktaş'a attığınız gol müthişti. Sizin en çok beğendiğiniz golleriniz hangileridir?
- Bu bazı takımlarda ve hocaların düşüncelerine göre göre benim mevkim değişebiliyordu. Ön libero veya sağ açık gibi. Buna rağmen bir çok gol atma şansı buldum. Evet Beşiktaş'a attığım golü bende çok beğeniyorum. Fenerbahçe ve Galatasaray'a da attığım goller de çok güzeldi. Birde Gazientepspor formasıyla UEFA maçında Lens takımına attığım gol de benim için çok değerli ve anlamlıydı.
* Daha önce formalarını giymiş olduğunuz Rizespor'un, Gaziantepspor'un PTT 1. ligine düşmeleri, yeniden süper lige yükselen Sivasspor ve daha alt liglerde bulunan Ankaragücü ve Gebzespor kulüpleri için neler söylemek istersiniz?
- Öncelikle Rizespor'un düşmeyi hakettiğini düşünmüyorum. Lig'de kalmak için çok çabaladılar fakat bazen böyle şansızlıklar olabiliyor. Rizespor'un gücünü yakından bilen biri olarak seneye yeniden Süper lig'e çıkabileceğine inanıyorum. Gazientepspor'a gelecek olursak son yııllarda iyi yönetilemediğini düşünüyorum. Her ne kadar çok sevsem ve üzülsemde düşmesine şaşırmadım. Köklü bir camiadır, iyi bir transfer politikası ve iyi bir düzenle tekrardan Süper'lige çıkacaklarına inanıyorum. Sivasspor'da benim için son derece değerlidir. Mecnun Başkanın Sivas'ı ve Sivasspor'u ne çok sevdiğini biliyorum. Nihayetinde hak ettikleri yere geldiler. Başarılı olmalarını bütün kalbimle diliyorum. Ankaragücü yine yönetimsel hatalardan ötürü düşüş yaşayan kulüplerimizden biridir. Özellikle taraftar potansiyeli olan bir takımımız. Mevcut çaba devam ederse eski başarılı günlerine dönerler diye düşünüyorum.
* Ayrıca Azerbaycan'da da Khazar Lankaran ve Qarabağ Ağdam'da da forma giydiniz bu süreçten söz edermisiniz? Neler yaşadınız ve orada da 72 numara giyebildiniz mi?
- Sivasspor'dan Qhazar Lankaran takımına transfer oldum. Orada çok fazla zorlanmadım. Çünkü orada babam kadar saygı duyduğım Rasim Kara hocamın takımıydı. Kendisi beni takımına almak istediğinde düşünmeden kabul ettim. Kulüp Başkanı Mübariz Mansimov gibi değerli bir başkan ile tanıştım. Karabağ'da 1 yıl forma giydim ve tabiki dünyanın neresinde olursam olayım benim için memleketim aynıdır. Elbette o takımlarda da 72 numaralı formayı gururla giydim.
* Formasını giymiş olduğunuz takımlarda unutamadığınız tatlı ve acı anınızı bizimle paylaşırmısınız?
- O kadar çok var ki acı ve tatlı anı. Şöyle söyleyeyim Rizespor'da 2. lig'den Play-Off'a çıkma mücadelesi veriyorduk ve artık son maça kalmıştık. Final maçında Göztepe takımıyla karşılaşacaktık. Kazandığımız taktirde Süper lig'e çıkacaktık ve bunu o an düşünmek dahi beni çok heyecanlandırıyordu. Çünkü Süper lig futbolcusu olmak her futbolunun hayaliydi. Final maçı Antalya'daydı. O maçta Göztepe bizi yenerek Süper lig'e çıkarken biz ise bir sezon daha bunun mücadelesini verecektik. İşte en çok da buna üzülmüştüm. Tatlı anım ise yine buradan bir örnek vereceğim. Çünkü benim için değişik bir duyguydu. Düşünün bir yıl geçmiş yine Play-Off maçları ve yine aynı stadyum, aynı soyunma odası. Maçı kazandığımız taktirde Süper lig'e çıkacaktık. Bu sefer rakip Diyarbakırspor'du. Karışık duygular içerinde maça çıktık. Çünkü neredeyse bütün camia bir yıl önce bu stadyumda yenilmiş ve çok üzülmüştük. Acaba yine aynısı mı olacak diye büyük bir korku hakimdi. Ama Allah'a şükürler olsun ki kazandık ve Süper lig'e çıkmanın mutluluğunu yaşadık. Unutamadığım mutlulukların başında bu bu an geliyor.
* Doğduğunuz ve bir dönem formasını giymiş olduğunuz şehrinizin takımı olan Batman Petrolspor'un sert düşüşünü ve kan kaybeden bir hastayı andırmasını nasıl değerlendireceksiniz?
- Evet bu öncelikle hepimizi üzüyor ama hayatta bunlar olabiliyor. Diğer oynadığım takımlara yaptığım yorumlar gibi bu başarısızlıkta kesinlikle yönetimsel hatalar etkili olmuştur. Ben çok iyi biliyorum, böyle sallıyor gibi olmayayım ama tamamen yıllarca düşüş yaşayan takımların nedenlerini biliyoruz. Yönetim, yanlış hoca ve oyuncu seçimlerinde oluyor. Bu maalesef bütün takımlarımız için geçerlidir. Bu Batman Petrolspor'a olan sevgimi asla azaltmadı ve umarım bir gün yine başarılı yıllarına dönecektir.
* Batman Petrolspor kulübünün TPAO'dan çıkartılışını nasıl değerlendireceksiniz?
- Bu konu hakkında çok bilgim yok ve affınıza sığınarak yorum yapamayacağım.
* Batman dışında bir çok takımda forma giydiniz. Formasını giydiğiniz kulüpler ile Petrolspor'u karşılaştırdığınızda şehir insanının yeteri oranda Petrolspor'u sahiplendiğine inanıyor musunuz?
- Bu soruya şöyle cevap vereyim. Öncelikle benim oynadığım sezonda bence çok başarılı maçlar çıkardığımızda tribünlerin dolu olduğunu hatırlıyorum. Gerçekleri söylemek istiyorum. Buna bir örnek olarak Rizespor'dan vermek istiyorum. Pazar günü maç olduğunda her tarafta Rizesppr bayrakları, şehirde hemen hemen herkes maça konsantre olur ve Rize'de hayat dururdu. Bu da şehrin futbola olan sevgisini gösteriyordu. İnanın oynadığım bütün takımlarda şehirde sokağa çıktığımızda korkunç bir ilgi, alaka, davet ve sevgi görüyorduk. Şehrin insanlarında korkunç bir ilgi ve sevgi vardı. Bu da takımlarına ve futbola verdikleri değeri açıkça ortaya koyuyordu.
* Aslında bölgemiz futbolunda büyük bir düşüş yaşanıyor. Bir çok ilimizin profesyonel liglerde takımları bulunmazken, mevcut profesyonel takımlarımız ise adeta can çekişiyor. Malatyaspor dışında büyük paralar harcayan Diyarbakır takımları Plaf-Off'a kalabilip bir üst lige çıkamadılar. Git gide eriyen bölge futbolumuz için neler söylemek istersiniz?
- Dediğiniz gibi bölgemizdeki başarı çıtası bayağı aşağıda. Bir zamanlar bölgemizden bir çok takımın başarısını görüyor olmak bizleri mutlu ediyordu. Nasıl ki daha önce başarılar yakalandıysa elbet bir gün bunların tekrarını göreceğimize inanıyorum. Fakat başarıları elde etmenin en büyük etkeni maddi durumlardır. Bunun yanı sıra profesyonelce hareket edilmesi ve hesaplamaların çok iyi yapılması gerekmektedir. Elbette profesyonelde düşünüp kulüplerimizi bilgi ve tecrübesi yüksek insanlara teslim etmeliyiz. Tecrübeli, dürüst yönetici, teknik adam ev sporcuları barındıran kulüplerin başarıyı yakalamaları yüksek ihtimaldir.
* Son derece parlak ve dolu dolu bir futbolculuk yaşamından sonra antrenörlük hazırlıkları var mı? Sizi ilerde bir takım çalıştırırken görebilecekmiyiz?
- Evet oldukça uzun bir bir futbolculuk yaşantısından sonra açıkçası biraz dinlenmek istedim, ama sakın bu futboldan uzaklaştığım anlamına gelmesin. Bu arada bütün eski futbolcularla görüşüp halı saha maçlarıyla eski günleri hatırlıyor ve özlem gideriyoruz. Bu arada halen kendimi iyi hissediyorum tekliflere açığım Hocalık evet ama biraz zaman olması lazım. Belki ilerde olabilir.
* Batman'ı son derece başarıyla temsil etmiş biri olarak gençlerimize ne gibi mesajlar vermek istersiniz? Yeni Devran Ayhan'ların yetişebilmesi için ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?
- Şöyle söyleyeyim, futbol nankör bir meslektir. Hırs, istek, arzu, heyecan hep olmalı. Ben her zaman hayaller kurardım belki işe yarar diye. Hayal kurup kendimi motive ederdim ve bunu her takımda yaptım. Futbolda acıma yok, düşerseniz kimse kolay kolay bakmaz. Bu yüzden hep güçlü olacaksınız, bunun için bıkmadan çalışmak gerekiyor. Her takımda olumsuzluklar olacak ve yaşayacaksınız. Buna hazır olsun kardeşlerim. Düşün ben memleketim Batman Petrolspor'da dahi yaşadım bunu. Bu beni daha da hırslandırdı ve daha güçlü hale getirdi. Az çok o zamanları takip eden insanlar bilir hatırlar. Batman Petrolspor'a gelişim belki biraz farklı oldu. Hoca bana ön yargılı davrandı ve ilk yarı boyunca neredeyse beni hiç oynatmadı. Yıllar sonra Batman'a geliyorum ve bunları yaşıyorum. Bu benim için çok üzücüydü, ama bunlar futbol da var. Ben nerdeyse her akşam ağlardım. Çünkü ben futbol oynamak istiyordum ama neredeyse hiç şans verilmiyordu. Hatta çok komik bir anım var. Ailem İstanbul'da ben de tesislerde bazen de babaannem de kalıyordum. Babaannem beni akşamları üzgün ve ağlarken görüyordu ve babamı arayıp ‘Oğlum Devran çok üzgün dayanamıyorum. Söyle Devran’ı da oynatsınlar’ diye babama telefon açmıştı İkinci yarı Kamuran Yavuz geldi ve beni sordu, benimle ilgilendi. Bu ilgiyi gördükten sonra o kadar hırslanmştım ki forrmayı aldım ve hocamı da utandırmadım. Ayrıca güzel de goller de attım. Batman'da kendimi kanıtladım ve oradan güzel bir şekilde ayrıldım. Sonuç olarak çalışmak ve güzel hayaller kurmak. Bunlar benim için bir çok başarılar elde etmeme neden oldu.
* Son olarak neler söylemek istersiniz? Duygu ve düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız?
- Son olarak size teşekkür ediyorum. Bu güzel sohbet için eski günleri hep beraber anmış olduk. Memleketimi çok seven bir insan olarak orada ki herkese selamlarımı söylüyorum. Umarım hep beraber Batman Petrolspor ve diğer takımlarımızın da başarılarını konuşur, hep birlikte zevkle maçlarına gideriz diye düşünüyorum. Saygılarımla.
