OHAL koşullarında eşitsiz bir şekilde yürütülen referandum sürecinin ardından yapılan referandumu geride bıraktıklarını belirten Aslan, “Pek çok usulsüzlüğün tespit edildiği referandumda temel haklardan biri olan “seçme hakkı” ihlal edilmiş oldu. Yüksek Seçim Kurulu önce oy pusulalarıyla ilgili bir açıklama yaptı. ‘Tercih’ mührü yerine ‘Evet’ mührü basılan ve arka yüzü yerine ön yüzüne mühür basılan oy pusulalarının geçerli olacağını söyledi. Ardından yaptığı açıklamada ise ‘mühürsüz’ oyları kabul edeceğini duyurdu. YSK’nın, 198 Sayılı Kanun’un “geçerli olmayan oy pusulalarına” ilişkin 101. maddesi ile “mühürlü zarf” koşulunu düzenleyen 77. ve 98. maddelerini ihlal ederek seçim başladıktan sonra gün içinde mühürsüz zarfların da kabul edileceğini duyurması, seçim hilesi yapmanın önünü açarken yaklaşık 2,5 milyon oyu şaibeli hale getirdi” dedi. Aslan, Bakan Bozdağ’a, şu soruları yöneltti; “Her ortamda milli iradeyi savunan ve milletin desteğini aldığını söyleyen bir partinin bu tarz kanunsuzlukları ve usulsüzlükleri gerçekleştirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Demokratik ve adil bir seçim sürecini gölgeleyen bu tarz uygulamalara karşı bundan sonraki seçimlerde herhangi bir önlem almayı düşünüyor musunuz? OHAL koşullarında silahların gölgesinde yapılan bu seçimin demokratik ve tarafsız olduğunu düşünüyor musunuz? Özellikle Doğu ve Güneydoğuda okulların bahçesinde zırhlı araçların, asker, polis ve korucu sayısının fazla olduğu ve sandıklardan en az 15 metre uzakta bulunması gerekirken güvenlik güçlerinin bu kuralı ihlal ettiğinden Bakanlığınızın haberi var mıdır? Varsa bununla ilgili gerekli takibatı başlattınız mı? Batman, Van, Mardin, Şırnak, Şanlıurfa, Çanakkale, Diyarbakır, Hakkari, Mersin gibi daha bir çok il ve ilçelerde vatandaşların açık oy kullanmaya zorlandığının kaydedilmesine rağmen Bakanlığınızın bununla ilgili bir araştırması oldu mu ya da olacak mı?”