15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra ilan edilen OHAL ve çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle savunma ve adil yargılanma hakkını sınırlamaya yönelik müvekkil - avukat görüşmelerinin kısıtlanması, görüşmelerin kayda alınması, avukat ile görüş yasağı ve duruşmalarda avukat sınırlaması gibi uygulamaların halen devam ettiğini belirten Çakan, “Anayasa değişikliğine yönelik referandum süreciyle birlikte toplumda yeni kutuplaşma alanları yaratılmıştır. Batman Barosu olarak daha önce de belirttiğimiz üzere; Anayasa değişikliğinin hazırlanma sürecinde muhalif siyasi partilerin, toplumun farklı kesimlerinin ve sivil toplum örgütlerinin görüş ve önerilerinin alınmadan hazırlanmış olmasını büyük bir eksiklik olarak dile getirmiştik. Yapılan Anayasa değişikliği, bir darbe ürünü olan ve toplum ihtiyaçlarını karşılamayan, bundan dolayı da defalarca değişikliğe uğrayan 1982 Anayasasının ruhunu sürdürmeye devam ettirecektir. Oysa toplumun ihtiyacı olan Anayasa, toplumsal sorunların çözümünü önceleyen demokratik, sivil ve özellikle yargı bağımsızlığını esas alan yeni bir anayasadır. Avukatlar; hak arama özgürlüğünün, savunma hakkının, hukuk devletinin ve demokrasinin en temel güvencesidir. Bireylerin rahatlıkla avukata ulaşamadığı, avukatın da tam bir bağımsızlık ve özgürlük içinde ve etkili şekilde mesleğini yürüterek yargılama faaliyetine katılamadığı bir toplumda, adil yargılama hakkından söz edilemez. Yıllardır ifade ettiğimiz üzere, hak arama özgürlüğünün önünde engel oluşturan mesleki sorunlarımız bütün ağırlığıyla sürmektedir.
Adaleti sağlama görevini üstlenen yargısal faaliyetlere ilişkin mücadeleleriyle aynı mesleği icra etmekten onur duyduğumuz meslek büyüklerimizi başta yakın zamanda karanlık bir cinayetle aramızdan ayrılan Av. Tahir Elçi’nin şahsında özlem ve rahmetle anıyoruz” dedi.