Başaran, “Şırnak, Cizre, Silopi, Yüksekova, Sur, İdil, Nusaybin gibi Kürt yurttaşların yoğun olarak yaşadığı il ve ilçelerde 2015 yılında başlayan, 2016 yılında tüm boyutları ile uygulanan, ve kısmi olarak 2017 yılında da devam eden sokağa çıkma yasakları sırasında onlarca yurttaş hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmış, yüz binlercesi yerinden edilmiş, hayatını kaybeden onlarca yurttaşın cenazeleri kimi zaman adli tıp kurumlarında bekletilirken, kimi zaman da kimsesizler mezarlıklarında defnedilmiştir. Ancak hayatını kaybeden onlarca yurttaşın cenazesi hala girişin yasak olduğunu bölgelerde bulunan molozlar arasındadır. Onlarca kişi, hayatını kaybeden aile fertlerinin bedenlerine ulaşmak için çabalamakta, DNA örnekleri vermekte, ancak bu çabalar ne yazık ki sonuçsuz kalmaktadır” dedi. Başaran, Bakan Soylu’ya şu soruları yöneltti; “2015 yılının Temmuz ayı ile 2017 yılı Şubat ayı aralığında sokağa çıkma yasağının ilan edildiği Kürt yurttaşların yoğun olarak yaşadığı il ve ilçelerde kaç yurttaş yaşamını yitirmiştir? Yaşamını yitiren yurttaşların yaş ve cinsiyet dağılımı nedir? 2015 yılının Temmuz ayı ile 2017 yılı Şubat aralığında, Kürt yurttaşların yoğun olarak yaşadığı il ve ilçelerde sokağa çıkma yasağı sırasında yaşamını yitiren kaç kişinin kimlik teşhisi yapılamamıştır? Teşhisi yapılamayan cenazelerin cinsiyetlerine göre dağılımı nedir? Hala aile fertlerinin cenazelerine ulaşamayan yüzlerce ailenin bulunduğu dikkate alındığında, Bakanlığınızın bu sorunu çözmeye dair bir çalışması bulunmakta mıdır? Yok ise başlatmayı düşünüyor musunuz?”