Batman Medya Gazetesi

Kimse benden okumayı kötülememe yönelik bir yazı yazmamı beklemesin. Ancak bazı durumlar istisna. Halk ile konuşuyoruz ve aynen şunları aktarıyorlar.
Bir vatandaş: Baba bu nedir? Çılgın bir okuma yarışı. 6 bölüm bitiren önlisans-lisans mezunu adam var ama sonuç fos. Her şeyden bir şeyler kapmış ama hiçbir şeyi tam olarak bilmiyor. Adam memur olmuş ama habire okumaya, bir diploma daha kazanmaya çalışıyor. Sürekli amirlerini zora sokup işten kaytarıyor, derslere gidiyor ama bir taraftan da aklı diğer memur arkadaşlarında. Çünkü onlarda kaytaran kişi yüzünden ekstra yoruluyor. Ee bu durumda dersten de bir şey öğrenemiyor. Aslında bir bildiği de yok. Zateni hocaları tanıyor, bir şekilde geçiyor ama girdiği sınavlarda batırıyor. Hem iş yerinin sınavlarında, hem de ALES tarzı sınavlarda puanları görüyoruz.
El-cevap : Evvela kim ne okumak istiyorsa okusun, eğitim hakkı engellenemez. Bir sürü bölüm okuyor olması belki de kendisinin bir arayış içinde olduğunu gösteriyordur. Çalışan arkadaşları ve amirlerine gelince şikayete konu bir mevzu olsa işlem yapılırdı, değil mi ama? Gerisi de bizi ilgilendirmez.
Bir başkası:  Bu okumalar var ya abe, işten kaytarmanın bir başka yolu. Madem kine o kadar sevidin, işe niye girdin ha? Maa professor olacaxsın bremin. Sen önce insan ol tamam mı? Durduk yere başımıza icat çıkarma ha.
El-cevap : Adam işten kaytarıyor da gidip güney sahillerinde keyif mi çatıyor? Dirsek çürütüyor, ilim tahsil ediyor. Hem keşke icatlar filan da çıkarabilse değil mi benim güzel şiveli gardaşım.
Yek diğeri: Kimisi de para vererekten tezsiz yüksek lisans yapıyor. Hava atıyor, ben master yaptım diyor. Soruyorsun tez konun neydi diye, cevap fos. Maksat etrafa hava basmak. Yazık günah, ülkenin kaynakları heba ediliyor.
El-cevap : Allah aşkına arabasıyla, villasıyla hava atanı gördük de diplomasıyla hava basanı görmedik be adamım. Kendin diyorsun zaten tezsiz yaptığını. Doktora hakkı bile yok. Üstelik ülke kaynakları heba olmuyor bilesin. Çünkü tezsiz yüksek lisanslarda hem Üniversite ve hem de akademisyen kazanıyor. Adam bir dünya para sarf ediyor. Çaktın mı köfteyi :)
Bir öğretmen: Bakanlık fazladan para verecek diye tezsiz yüksek lisansa kayıt yaptık. Yüksek lisans dersleri tezsiz olunca hoca bile değer vermiyor. Kamerayı bile açmıyor. Bomboş ekrana bakıyoruz. Verdiğimiz para bu hocaya helal hoş olsun, bir şey demiyoruz ama "adam yerine" konmak istiyoruz. Açsın kamerayı, görelim bir gül yüzünü. Koskoca Doçent, Yardımcı Doçent diyorsun ama uygulama ....
El-cevap : O hocaysa nasıl hoca olmuş, sorarlar adama /kadına. Sizin gibi öğretmenler sayesinde değil mi? Eğer dersten randıman alamadığınızı düşünüyorsanız iletin öğretim elemanına. Ayrıca üniversitemizin ilgili birimleri de konuyu dikkate alır ve gerektiğinde gerekli uyarıları da yapar.  Bizleri bu günlere getiren hocalarımızın ellerinden hasretle öperiz, tabii ki hak eden öğretmenlere.
Kitap Zamanı: Bu sefer bir dergiyi sizinle paylaşacağım. İsim, Popüler Kürtür Esmer . Varlığından haberim olmayan bu dergi 2006 yılında Mehmet Uzun adına çıkarılmış özel bir sayı sanırım. İçinde edebi yazıların yanı sıra çok seviyesizce yazılmış bazı şiirlere de rastlamak mümkün. Ama size tavsiye ediyorum çok eski zamanlara ait bir dergiyi alın ve inceleyin. Kişiyi alıyor taa uzaklara götürüyor.