Menü

Batman Medya Gazetesi

Geri Dön

Mehmet SABAZ:
TÖVBE YENİDEN VAR OLMA-1

03 Şubat 2022, 14:50

 

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
İnsan kelimesi, unutmak ve hata etmek anlamına gelen nisyan kökünden gelmektedir. Aynı zaman da insan beşerdir. Beşer olmak ise hata yapmayı, kusurlu ve noksan olmayı içinde barındırır. Ayıp ve kusurlardan münezzeh olan Cenab-ı Allah'ın karşısında aciz bir kul olduğumuzu hatırlatır. Sözlükte dönmek ve vazgeçmek anlamına gelen tövbe, günah ve hataların verdiği iç sancısı, kötü huyları iyi huylarla değiştirme çabasıdır. Dini ıstılahta tövbe, insanın işlediği günahın farkında olup pişmanlık duyması ve Allah'tan affedilmeyi talep etmesidir. Tövbe etmeye sebep olan günah ve nedamet kelimeleri de bu konuda üstünde durulması gereken kavramlardandır. Günah, Arapça "cünah" kelimesinden gelir. Suç, hata, olumsuz durum anlamına gelmekle birlikte bütünden ayrılış, genel düzene aykırı olma ve nizama başkaldırma manalarını da içermektedir. Terim olarak ise ilahi emir ve yasaklara aykırı davranış ve tavır içinde olmaktır. Nedamet; vicdanın rahatsız olmasıyla birlikte ortaya çıkan derin bir pişmanlık duygusu ve iç sıkıntısıdır. Kişi bu ruh halinden bir an önce kurtulmak ister ve tövbeye yönelir. Tövbe, Allah'ın kullarına sunmuş olduğu en büyük nimetlerden biridir. Allah'ın kuluna verdiği değerin, sevgi, merhamet ve bağışlayıcılığın bir göstergesi, kulun da Yüce Allah'a olan sevgi, saygı ve teveccühünün bir nişanesidir. Bu sebeple Allah, çeşitli ayetlerde kullarını tövbeye, günahlardan arınmaya, iyiliğe ve mükafata çağırarak şöyle buyurmaktadır: "Ey müminler! Hepiniz toptan Allah'a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz."(Nur,24/31.), "Kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse Allah'ı çok bağışlayıcı ve esirgeyici bulacaktır." (Nisa,4/110.)
Hz. Peygamber (s.a.s) de: "Kulunun tövbe etmesinden dolayı Allah Teala'nın duyduğu memnuniyet, sizden birinin ıssız bir çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden çok daha fazladır.” buyurmak suretiyle tövbenin Allah ile kul arasındaki iletişim ve bağı güçlendiren özel bir ilişki olduğuna işaret eder. Hz. Peygamber (s.a.s) "Ademoğullarının hepsi günahkardır. Günahkarların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir." buyurarak hiçbir insanın günah işlemekten beri olmadığına, asıl olanın ise günah işlememek değil yapılan hatadan dönmek ve günahta ısrar etmemek olduğuna dikkatimizi çeker.
Kur'an-ı Kerim'de farklı sure ve ayetlerde değişik gayelere matuf olarak zikredilen Adem-İblis kıssası yer alır. Bu kıssada Adem (a.s.) tövbeyi, İblis ise günahta ısrar etmeyi, kibri, gururu ve aldanmayı temsil eder. Yani Ademoğlu hata yapabilir ama yaptığı hatadan pişmanlık duyarak tövbe etmeyi de bilir. Ancak İblis yani şeytan günah ve isyanda direnir ve yolunu kaybedenlerden olur. Rabbim cümlemize günahlarda nasuh tövbe edebilmeyi nasip eylesin. Bize doğru yolu göstersin. Dua da buluşmak dileğiyle Allah'a emanet olun, hayırlı Cumalar dilerim.

 

Mehmet SABAZ Tüm Yazıları

© 2024 - Batman Medya Gazetesi

Normal Siteye Dön

,