Batman Medya Gazetesi

Dövizin hızla yükseldiği dönemde fiyatlarda yaşanan kaos, düşüş sürecinde de sürüyor.
Doğal olarak vatandaşlar doların düşüş sürecinde raflardaki fiyatların da düşmesini bekliyor. 
Dövizin yükseldiği dönemlerde anında fiyat etiketlerini değiştiren ve zam yapan market ve firmalar, doların düşmesinin üzerinden 6 gün geçmesine rağmen henüz indirim yapmadılar.
Fiyat artışının birinci nedenini doların yükselmesi olarak gösteren ve ürünlerini dolar cinsinden aldıkları için zam yaptıklarını belirtenler, dolar düştüğünde neden indirime gitmiyorlar.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda fiyatlarla ilgili uyarıda bulundu. Muş “Döviz kurlarındaki düşüşü, tedarik zincirinin her halkasında fiyatlara yansıtmayanlara karşı denetimlerimiz artarak devam edecek. Fırsatçılara göz açtırmayacağız. İhlalde bulunanlara hukuki çerçevede en ağır cezaları vereceğiz. Vatandaşımızın hakkını-hukukunu kimseye çiğnetmeyiz!” ifadelerini kullandı.
Vatandaşın doğal olarak beklediği indirimler cebine yansımadı.
Etiketlerdeki kafa karışıklığı devam ederken, bakıyorsunuz basında da farklı görüşler hakim.
Türkiye Gazetesi dolar düşerken zamların sürdüğünü, Yeni Şafak yüzde 30'a varan indirimler olduğunu, Hürriyet, Sabah, Türkgün ve Aydınlık ise henüz fiyatların değişmediğini yazdı. Hangisi doğru söylüyor acaba?
Doğru olan tek şey, henüz etiketlerde tek kuruş indirimin olmadığıdır.
Üstelik döviz düşmesine rağmen kimi yerlerde yeni zamların olduğunu görüyoruz. 
Süte yapılan yüzde 47’lik zammın ardından kimi zincir marketler bunu fırsata çevirdi.
Süte yapılan zam ortada iken süt ürünlerine yüzde 100’e yakın zam yapılıyor.
Mesela bir zincir markette 700 gramlık kaşar peynirin fiyatı bir gecede 24 liradan 61 liraya fırladı. 
1 kiloluk beyaz peynirin hem gramajı düşürüldü, hem de fiyatı 30 liradan 54 liraya çıktı.
Peynire yüzde 30 haksız zam yapıldığı söyleniyor.
Ancak bununla ilgili bir yaptırım yok.
Bunu denetleyecek ve haksız kazancı engelleyecek yegane sorumlu hükümettir.
Çalışanlara, asgari ücretlilere şu kadar zam yaptım diye övünenler, yapılan bu artışların bir iki gün içinde gelen zamlardan dolayı eridiğini görmüyorlar mı?
Yaşanan zamlardan dolayı ülkede oluşan kaosu gidermek için derhal harekete geçilmelidir.
Ben işin uzmanı değilim, ancak bunun çözümü için uzman olmaya bile gerek yok.
81 ildeki ilgili müdürlüklere derhal talimat verilmeli ve o ilde üretilen ne kadar ürün varsa tüketicinin eline geçinceye kadar fiyat takibi yapılmalı.
Mesela tarladan alınan domates veya bir işletmede üretilen peynir, tüketicinin sofrasına gelinceye kadar kemler aracı oluyor ve kimler ne kadar fiyat artışı yapıyor incelenmesi gerekir.
Bu incelemelerde kimin fahiş fiyat uyguladığı ortaya çıkacaktır.
Tabi kusuru görülenlere yönelik uygulanan cezalar da tartışma konusu şu sıralar.
Önemli bir kesim, özellikle fiyat artışı yapan zincir marketlere uygulanan cezaların caydırıcı olmadığını belirtiyor.
Örneğin bir zincir markete uygulanan ceza, o marketin bir günlük kazancı bile değil.
Hal böyle olunca bu marketler yine bildiğini okuyor. 
Olan ise yeni vatandaşa oluyor.
Vatandaş, “bir ürünü 1 TL daha ucuza nereden alabilirim’ telaşına girerken, birilerinin bu zamlardan kasasını doldurması insanın vicdanını acıtıyor.
Ama aslında an çok bu ülkeyi yönetenlerin vicdanını acıtması gerekiyor.