Menü

Batman Medya Gazetesi

Geri Dön

Seda ERTUĞRUL:
DOĞUDA ETNİK GRUPLAR -10

18 Mayıs 2021, 18:21

    Mezopotamya ve Osmanlı hiçbir zaman birbirinden ayrılmamıştır. Yüzyıllar boyunca bir arada yaşamıştır. Ve yine yüzyıllarca değişik bölgelerden göç aldığı için bu bölgeye göç eden kavimler burada yeni bir uygarlık kurmamış olup, onun yerine burada var olan uygarlığın yaşayış tarzını yada dini inanışını kabullenip benimsemişlerdir. Bu bölgede kabullenip benimsedikleri, etnik grupların konuştukları dilleri ve inandıkları dinlerini de öğrenmiş ve bu dinlerden, dillerden etkilenmişlerdir.  Kimi zaman doğan çocukları bu dilleri konuşup öğrenmiş ve bu dinlere inanmışlardır.
     Dünya üzerinde yaşayan toplulukların özgürlüklerini kazanabilmeleri için canları pahasına savaştıklarını hepimiz biliriz. Özgürlükler içinde toplulukların kendi kimliklerini kazanmaya çalışırken, bunun yanında da kavimlerin, dilleri ve dinleri de bulunmaktadır.
   Türkiye’de de geçmişten günümüze kadar çetin geçen ve pek çok konunun tartışılıp, yasallaştığı ve yine çıkan yasalarla birlikte pek çok yeniliğin geldiği dönemler yaşandı. Şimdiye kadar kimi hassas konuların değişmeyeceği kabul edilen, ancak en değer verdiğimiz özgürlüklerimizin önüne kalın duvarlar ören yasaklar vardı. Oysa günümüze baktığımızda ise bu yasaklar teker teker kalkmaya başladığını görüyoruz. Tabii ki bu durum bu kadar da basit olmadı. Bu yasaların çıkması uğruna pek çok fedakârlıklarda bulunuldu, maddi ve manevi kayıplara neden oldu.
     Dünyanın her yerinde insanlar kendi dilleri ile konuşur ve anlaşır. Toplulukların dilleri üzerindeki yasaklamalar, kişilerin hem psikolojilerini bozmakta, hem de birbirleri ile anlaşmalarını güçleştirmektedir. Türkiye’de özellikle doğu bölgesinde, anadilin yaşam içinde kullanılabilmesine yönelik pek çok düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemeler pek çok etnik gruplar tarafından desteklenmiş olup ve yasallaşması için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Türkiye’ye yayılan bu çalışmalar toplumları derinden etkilemiş ve hatta yaşam biçimleri dahi farklılaşmaya başladı.
     Kürt sorunu temelinde sürekli gündeme gelen ana dil, kişileri kendi dillerini konuşmalarına yönelik tartışmaları Türkiye'de diğer dillere mensup halkların da ayağa kalkmasına sebep olmuştur. Bu tartışmalar çeşitli etnik grupların diğer etnik gruplar içindeki farkındalığını da artırmıştır. Pek çok alanlarda ve pek çok etnik gruplar tarafından değişik platformlarda fazlasıyla konuşuldu ve tartışıldı. Bizim hayatımızda duymadığımız diller için, ana dilde eğitim talepleri, hayata değişik farklılıklar olarak damgasını vurdu. Bu farklılıklar çeşitli seslerin çıkmasına da sebep oldu.
    Gelecek sayıda diller hakkında bilgi aktaracağım.
    

Seda ERTUĞRUL Tüm Yazıları

© 2024 - Batman Medya Gazetesi

Normal Siteye Dön

,