Batman Medya Gazetesi

     Bu bölümdeki yazımda Türkiye’deki etnik grupların neler olduklarına değineceğim. 
     Hepimizin bildiği gibi Doğu Anadolu Bölgesi Ağrı’sıyla, Bingöl, Bitlis, Elazığ ve buz gibi havası olan Erzincan, Erzurum’u ile bir başkadır. Hakkâri’si, kazlarıyla Kars, kayısısıyla Malatya, Muş, Tunceli, Van, Ardahan ve Iğdır’ı da unutmamalıyız.
     Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ise Adıyaman’ı, Diyarbakır’ı, baklavasıyla Gaziantep’i, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Batman, Şırnak ve Kilis illeri yer almaktadır.
     Önceki yazımda Türkiye’de pek çok etnik grubun olduğunu yazmıştım.  Her bölgenin kendine göre bir güzelliği ve yaşam tarzı bulunmaktadır ve bu yaşam tarzını o bölgede yaşayan kişiler en iyi şekilde bilir ve benimserler. Farklı bölgelerde yaşayan insanlar, birbirlerine yakın olan yerler ile etkileşim içindedir. Yaşamları boyunca genellikle pek çok kültürü benimserler ama kendilerine yakın olan kültürleri alır ve hayatları boyunca o kültürleri yaşamayı tercih ederler.
     Türkiye'de yaşayan bazı etnik grupları sayacak olursak, bunlar arasında Türk, Yörük, Türkmen, Tahtacı, Tatar, Kırgız, Terekeme,  Azeri, Özbek,  Oğuz, Kazak, Uygur, Muhacir, Gagavuz, Yerli, Pallık, Dadaş, Gakkoş, Efe, Aydınlı, Abdal, Aşiret, Sıraç, Beydili, Barak, Şirvan, Karabağlı, Şaman, Patriot, Ortakçı, Karamanlı, Kırım Tatarı, Hazar, Karakoyunlu, Göçmen, Zeybek, Afgan Türkü, Kıbrıslı, Boşnak Arnavut, Şiptar, Toska ve Gega, Makedon gibi pek çok dinden dilden ve ırktan insan yaşamaktadır. Bu kültürler Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içinde pek çok bölgede farklı yerlerde yaşamlarını idame ettirmektedirler.
     Kimilerinin evleri aynı yerde bulunmakta, kimileri ise birbirlerinden kız almış ve kız vermişlerdir. Kapı komşu halinde yaşayan bu topluluklar, yeri geldiğinde ise birbirleri ile tavla oynamış, yeri geldiğinde de esnaflık yapıp birbirlerine mal satıp, birbirlerinden mal almışlardır. Yani kısacası bir arada aile gibi yaşayıp, bir arada paylaşımlarda bulunmuşlardır. Öyle anlar olmuş ki etnik çakışmalar sonucunda birbirleri ardında çatışmalar çıkmış, kavgalar oluşmuştur. Doğu kültürü gerçek anlamıyla birbirine bağlı, tabu olmuş alışkanlıklar üzerine büyüye gelmiştir. Her dilden ve ırktan insan topluluğu, bazen katı kuralcı olmuş törelerini katı bir şekilde yürütmüştür. Bazen de taviz vermez iken hafif yumuşamalarla hayatlarını idame etmişlerdir.
     Bazı kıstasların olmazsa olmazları vardır Doğu illerinde. Kızların evlendirilme şekilleri, sorunlarının aile meclislerinde çözülmesi bunlardan bazılarıdır.