Menü

Batman Medya Gazetesi

Geri Dön

Mustafa SEVEN:
Türkiye ilk imzayı attı, ilk ayrılan oldu

28 Mart 2021, 15:22

Malum uzun süredir Türkiye’de tartışma konusu olan bir sözleşme vardı. ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ ya da bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi…
45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan uluslararası insan hakları sözleşmesidir.
İstanbul Sözleşmesi, 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açıldı.
2014’te yürürlüğe giren sözleşmeyi ilk imzalayan ülke Türkiye Cumhuriyeti’ydi.
Ve ne yazık ki ilk ayrılan ülke de yine Türkiye cumhuriyeti oldu...
Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından destekleniyor ve taraf devletleri hukukî olarak bağlıyor. Sözleşmenin beş temel ilkesi; kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir.

Kadına yönelik şiddetin ve ev içi şiddetin* önlenmesi ve bunun gibi durumlar ile mücadeleye dair Bu sözleşmeye dayanarak, 2012 yılında 6284 sayılı ‘Ailenin korunması kadına karşı şiddetin önlenmesine dair’ kanun çıkarıldı.
Sözleşmenin amacı şu dört maddeden oluşuyor;
* Kadınları her türlü şiddetten korumak, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele etmek, şiddeti önlemek ve kovuşturmak.
* Kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirerek gerçek anlamda kadın erkek eşitliğini teşvik etmek.
* Şiddet mağdurlarını korumak ve desteklemek.
* Şiddetle mücadelede tüm kurum ve kuruluşlar arasında iş birliği sağlamak amacıyla koordinasyonu sağlamaktır.
2019 yılından bu yana, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik tartışmalar basında yer almaya başladı. Bu sözleşmeye itiraz edenlerin iki temel argümanı var.
Birincisi, toplumsal cinsiyet eşitliğini düzenleyen 3. ve 4. maddelerin, eşcinsel birliktelikleri yasal teminat altına aldığı ve bu durumun toplum yapısını bozduğu iddiası.
İkincisi ise, kadının beyanı esas alınarak erkekler için verilen evden uzaklaştırma kararının aileleri parçaladığı iddiası.
Sözleşmeden ayrılma ile ilgili ilk sinyal, 1 Haziran 2019 tarihinde, basına kapalı gerçekleşen Milli İrade Platformu iftarında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İstanbul Sözleşmesi nas değildir. Bizim için ölçü değildir” ifadeleri oldu.
Daha sonra konuya dair Hüda Par bir basın açıklaması yaptı ve İstanbul Sözleşmesi’nin aile kurumuna savaş açtığını iddia etti.
2 Temmuz 2020 tarihinde ise, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, katıldığı televizyon programında, İstanbul Sözleşmesi’nde parti olarak kalamayacaklarını belirterek, “Nasıl sözleşmenin usulünü yerine getirerek imzalandıysa, aynı şekilde usulünü yerine getirerek bu sözleşmeden çıkılır” dedi.
Kamuoyunda çeşitli tartışmalar sürerken, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), 1 Ağustos 2020 tarihinde resmi Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’ne destek verdiğini belirtirken, “Bu sözleşmenin eşcinsel yönelimleri meşrulaştırmasına sebep olduğunu iddia etmek ise en hafif tabirle kötü niyetliliktir.” ifadelerini kullandı.
Sonuç olarak 20 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilk imzayı atan Türkiye, İstanbul Sözleşmesin’den ayrılan ilk ülke oldu.
Ne gariptir ki bu sözleşmeden ayrıldıktan 3 gün sonra bir günde 6 kadın öldürüldü. 
2008’den 2016 yılına kadar her yıl ortalama 250 kadın hayattan koparılırken, 2016 yılından bu yana yıllık ortalama ne yazık ki korkunç bir artışlı 400’e yükseldi. 
2020 yılında 409, 2019 yılında da 421 kadın hayatını kaybetti.
Ve he yazık ki bu yılın ilk 3 ayında şu ana kadar 87 kadın katledildi.
Birincil gayesi kadını yaşatmak olun bu sözleşmeye hem ilk imzayı at, hem ilk ayrılan ülke ol.
Bunu anlamak mümkün değil.
Bu sözleşmenin içeriği en başından beri biliniyordu, o zaman neden imza atıldı, sonra neden imza geri çekildi. Bunu birilerinin herkesin gözünün içine baka baka açıklaması gerekiyor…

 

Mustafa SEVEN Tüm Yazıları

© 2024 - Batman Medya Gazetesi

Normal Siteye Dön

,