Menü

Batman Medya Gazetesi

Geri Dön

Seda ERTUĞRUL:
ÇANAKKALE ZAFERİ

24 Mart 2021, 15:52

Çanakkale kuzeybatı Anadolu'da kendi adıyla anılan boğazın kıyısında bulunur. Antik çağdan kalan Troya kalıntıları il sınırları içerisindedir. Karesioğulları ile Türkleşmeye başlayan yöre; daha sonra Osmanlı'ya katılmıştır. Osmanlılar Trakya'ya Çanakkale üzerinden geçmişlerdir. Tarihte pek çok savaşlara katılan Çanakkale ilimiz bulunduğu konum nedeniyle de önemli bir yer alır. Bunlardan bir tanesi ve bizim için önem arz eden Çanakkale Zaferi’dir. Türkü, Kürdü, Lazı, Abazası, Alevisi, Sünnisi bir çok kimlikten ve vatan topraklarını seven insanlarımızın katıldığı ve zaferle sonuçlanan bir savaştır. O dönemde ne ekmek kolay bulunur, ne de para kolay kazanılırdı. Ayaklarda olmayan ayakkabılar, üstlerde olamayan elbiselerle savaşa katılan halkımızın ellerinde modern olmayan silahlarla düşmana karşı bir mücadele verilmiştir. Bu mücadele o kadar kutsaldır ki, ister dini yönüyle alın, ister akıl yönüyle, ister cesareti ölçün, isterseniz kendi gücünüzü ölçün. Devlet borçlarını ödemek için o dönemde kadınlarımız çeyizlerini satmış, öğrencilere kumbaralar hazırlamış, yine o dönemde çok değerli olan ve Avrupa’da peruk ihtiyacını gidermek için kadınlarımız saçlarını kesip satarak para kazanmış ve Osmanlı Devleti’nin borçlarını ödemiştir. Bir gerçek var ki Çanakkale’de olağanüstü bir durum gelişmiştir ve zafer elde edilmiştir. Vatan topraklarında yaşayan ve ‘bu vatan benimdir’ diyen bütün insanlar kardeş olmuş güç birliği yapmış ve düşmana karşı zafer elde etmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün üstün yönetimiyle savaşan askerlerimizin iyi yönlendirilmesi ile savaşta üstünlük elde edilmiştir.
1915 yılında Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında olan Çanakkale Savaşı, İtilaf Devletlerinin birleşmiş orduları, deniz savaşında araç ve personel zayiatı vererek mağlup edilmiş ve boğazları geçmelerine izin verilmemiştir. İtilaf kuvvetleri karadan çıkartma yapmışlar ve kara savaşlarında Yarbay Mustafa Kemal'in başarıları sayesinde düşman ilerleyişi durmuştur.
Boğazların jeopolitik konumu ve tarihi önemini belirtecek olursak İstanbul Karadeniz kapısı, Çanakkale’de Ege Denizi kapısı olarak geçmişte taşıdıkları ve çağımızda taşımakta oldukları stratejik önem ve değer açısından daima birlikte değerlendirilmiştir. Her iki boğaz Akdeniz’i Karadeniz’e, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan su geçitleri ya da köprüler değil, Akdeniz’in diğer önemli su geçitlerinden Cebelitarık ve Süveyş kanalı ile de bütünleşerek, dünyanın büyük denizlerini (Atlas ve Hint okyanusu gibi) ve büyük kıta kara parçalarını birbirine bağlayan, daha geniş anlamdaki jeopolitik konumuyla, dünya siyaset ve ekonomisi üzerine olan etkilerini bugün de korumaktadır. Türk boğazları uluslararası ilişkilere yön vermede daima odak noktası olmuşlardır. Birinci Dünya harbi öncesinin başlıca büyük devletlerinden Almanya’nın “Drang Nach Osten (doğuya doğru) politikası”, Rusya’nın ılık denizlere ulaşma emelleri, İngiltere’nin, “denizlere egemen olan dünyaya hakim olur” teorisine dayanarak özellikle XIX. yüzyıldan bu yana güttüğü Rusya’nın Akdeniz’e çıkmasını engelleme siyaseti, hep Türk boğazlarında düğümlenmektedir.
Böylece büyük devletlerin Türk Boğazları üzerindeki tarihi emellerini ortaya koyarken, bu devletlerden İngiltere’nin bu cephenin açılmasında birinci derecede aktif rol aldığını da belirtmek doğru olur. Nitekim İngiliz Donanma Bakanı Churchill, cephenin açılmasında büyük çaba göstermiş ve etkili olmuştur. Gerçekten o, bu cephenin açılmasının baş mimari olmuş, Türklerin askeri gücünü ciddiye almamış, olayı basit ve sadece “sınırlı bir cezalandırma hareketi” olarak görmüştü. En güçlü ve modern silahlarla donatılmış zırhlılarının boğazda görünüvermesiyle, Türklerin direnmekten vazgeçeceğini sanmıştı.
Kuşkusuz bu büyük bir yanılgıydı. İngilizler Çanakkale’deki Türk savunmasını ve askerini sadece matematiksel ölçülere vurup, onun yüksek manevi gücünü görmezlikten gelerek, büyük bir hesap hatasına düştüler ve sonunda önce denizde, sonra da karada hiç de beklemedikleri amansız cevabı aldılar. Böylece onlar zaferi boğazda Türk top ve mayınlarına, karada Türk süngüsüne bırakarak çekilip gittiler.
İnsan hayatında az rastlanılan bir birliktelikle kazanılan bu zaferde, hayatlarını kaybeden şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun.

 

 

Seda ERTUĞRUL Tüm Yazıları

© 2024 - Batman Medya Gazetesi

Normal Siteye Dön

,