açıklamada, şu ifadelere v yer verildi; “AİHM’İN Türkiye’nin terör mevzuatıyla ilgili 240’dan fazla karar vermiştir. Bu kararlarda geliştirilen ölçüte göre bir bildirge “bazı pasajları Türk Devleti hakkında aşırı olumsuz bir tablo çizse ve bu şekilde, anlatıma düşmanca bir ton verse de bu olumsuz dil şiddeti, silahlı direnişi veya ayaklanmayı teşvik etmediği veya nefret söylemi niteliği taşımadığı” sürece cezalandırılamaz. Nitekim AİHM, Gümüş ve Diğerleri kararında; “sivil halkın bombalandığını”, “saldırının bir savaş niteliği taşıdığı ve bu nedenle 1949 Cenevre Sözleşmelerinin uygulanması gerektiğini”, “saldırının soykırımı andırdığını”, “Kürt halkının katliama tabi tutulduğunu” söyleyen bir bildiriyi imzalamaları nedeniyle başvurucuların cezalandırılmasının AİHS’İN 10. maddesine aykırı olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu Suça Ortak Olmayacağız isimli Bildirgenin soruşturulması ve cezalandırılması AİHM’in Gümüş ve Diğerleri ve benzeri onlarca kararda tespit edilen ve geliştirilen ifade özgürlüğü ölçütlerinin açıkça inkârı anlamına gelmektedir. Ağır ceza mahkemelerini, diğer BAK davalarının Anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun bir şekilde sonuçlandırılarak tüm akademisyenlerin beraati yönünde karar vermeye davet ediyoruz. Barış İçin Akademisyen davalarının takipçisiyiz, Füsun Üstel’in ve tüm Barış İçin Akademisyenlerin yanındayız.”