açıklamada, “Afrin’e yönelik askeri müdahalenin başladığı 20.01.2018 tarihinden beri çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından savaşın bu coğrafyada yaratacağı fiziksel, sosyal ve psikolojik tahribata dikkat çekilmiştir. Bunlardan biri de Türk Tabipleri Birliğinin ‘Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur’ başlıklı bildirisidir. Bu bildiriden sonra ilgili birlik öncelikle sosyal medya üzerinden ciddi anlamda eleştiriye tabi tutulmuş, akabinde başta Cumhurbaşkanımızın ve iktidar partisi üyelerinin sert eleştirilerine maruz kalmışlardır. 30 Ocak tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla TTB Merkez Konseyi'nden 11 doktor hakkında arama ve gözaltı kararı verilmiş ve bu kişiler gözaltına alınmışlardır. Anayasa’nın 25. ve 26. Maddeleri ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 10. Maddesinde düzenlenen ve OHAL kapsamında bile kısıtlanamayan Düşünce ve İfade Özgürlüğü Hakkı’nın toplumda yansıtılma şekli farklılık arz edebilir. Kişinin ifade ettiği fikir toplumun çoğunluğu tarafından benimsenmeyebilir ve bu fikir belli bir kesimi ciddi derecede rahatsız edebilir. Ancak bu durum kişinin fikir ve düşünce açıklamasına müdahaleyi meşru kılmadığı gibi kişinin bu hakkını kullanması nedeniyle soruşturma ve kovuşturmaya maruz bırakılması hukuki açıdan ciddi sıkıntıları da beraberinde getirir. Batman Barosu olarak, Afrin’e düzenlenen askeri müdahale dolayısıyla özetle savaşa karşı barış şiarıyla, fikir ve düşünce açıklamasında bulunan başta Türk Tabipler Birliği’nin yöneticileri ve gazeteciler olmak üzere bu süreçte gözaltına alınan veya tutuklanan kişilerin beyanlarının, ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilmesini ve Yargının politik tartışmalarda taraf olmaktan özellikle kaçınması gerektiğini kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız” denildi.